terk edilme semasi

Terk edilme şeması nedir?

Photo of author

TERAPİEVİ

Terk edilme şeması (abandonment schema), bireyin çocukluk ya da erken yaşantılarında yaşadığı duygusal ihmal, terk edilme, güvensizlik gibi deneyimlerin sonucu olarak gelişen bir bilişsel ve duygusal kalıptır. Bu şema, kişinin ilerleyen yaşamında başkalarıyla olan ilişkilerinde sürekli olarak terk edileceği, yalnız bırakılacağı ya da sevilmeyeceği endişesini taşımasına yol açar.

Terk edilme şemasına sahip bireyler, genellikle ilişkilerinde aşırı bağımlılık, terk edilme korkusu, partnerine aşırı bağlanma ya da tam tersi duygusal olarak kendini geri çekme gibi davranışlar sergileyebilirler. Bu kişiler, genellikle başkalarının onlardan uzaklaşacağı ya da onları terk edeceği beklentisi içindedirler, bu da ilişkilerde sürekli bir kaygı ve güvensizlik yaratır.

Bu şema, erken çocukluk dönemindeki olumsuz yaşantılardan, özellikle de ebeveynlerin duygusal olarak yetersiz, istikrarsız ya da güven vermeyen bir tutum sergilemesinden kaynaklanabilir. Terk edilme şeması, bir tür şema terapi kavramı olup, şemalar bireyin düşünce, duygu ve davranışlarını etkileyen kalıplar olarak tanımlanır.

Terk edilme şemasının belirtileri nelerdir?

Terk edilme şeması, bir kişinin hayatında özellikle yakın ilişkilerde tekrarlayan terk edilme korkusu ve kaygısıyla ortaya çıkan belirli düşünce ve davranış kalıplarını içerir. Bu şemanın belirtileri şunlar olabilir:

  1. Yoğun terk edilme korkusu: Kişi, yakın olduğu insanların onu terk edeceğinden aşırı bir şekilde endişe duyar. Bu kaygı çoğu zaman gerçekçi olmayan bir boyuttadır ve ufak bir tartışma bile terk edilme korkusunu tetikleyebilir.
  2. Bağlanma sorunları: Ya çok hızlı ve yoğun bağlanma eğilimi ya da bağlanmaktan korkup ilişkiden uzak durma görülür. Bu şema, ilişkilerde aşırı bağımlı ya da aşırı mesafeli davranışlara yol açabilir.
  3. Aşırı hassasiyet ve kıskançlık: Kişi, partnerinin ya da sevdiklerinin başka biriyle vakit geçirmesini tehdit olarak algılayabilir ve bu durumdan dolayı kıskançlık, güvensizlik gibi duygular yaşayabilir.
  4. İlişkiyi sabote etme eğilimi: Kişi, terk edilme korkusuyla ilişkilerini bilinçsizce sabote edebilir. Örneğin, partnerine karşı aşırı sahiplenici olabilir ya da gereksiz tartışmalara sebep olabilir.
  5. Duygusal dengesizlik: Terk edilme kaygısı, kişinin duygusal olarak dengesiz hissetmesine neden olabilir. Kişi, ilişkide güvenlik hissederken bir anda yoğun kaygı ve korkuya kapılabilir.
  6. İlişkiyi sürekli test etme: Kişi, partnerini ya da sevdiklerini sürekli olarak test edebilir, sevildiklerinden emin olmak için güvence arayabilir. Bu, sık sık sorular sormak ya da partnerin davranışlarını dikkatle izlemek şeklinde olabilir.
  7. Yalnız kalmaktan kaçınma: Terk edilme şemasına sahip olan kişiler, yalnız kalmaktan aşırı derecede korkabilirler ve bu nedenle sağlıksız ya da tatmin etmeyen ilişkilerde kalmaya devam edebilirler.
  8. Geçmiş ilişkilere dayalı korkular: Çocuklukta ya da önceki ilişkilerde yaşanan terk edilme deneyimleri, şemayı güçlendirebilir ve kişi bu deneyimleri mevcut ilişkilerine yansıtabilir.

Bu belirtiler, kişiden kişiye farklı yoğunluklarda ortaya çıkabilir. Terk edilme şeması olan bireyler, çoğunlukla bu korkuların irrasyonel olduğunu fark etseler bile, duygusal olarak bu durumlarla başa çıkmakta zorlanırlar.

Terk edilme şemasının nedenleri nelerdir?

Terk edilme şeması, genellikle çocukluk dönemindeki deneyimlerden kaynaklanan derin psikolojik yaralara dayanır. Bu şemanın oluşmasına katkıda bulunan başlıca nedenler şunlardır:

  1. Çocuklukta yaşanan terk edilme veya ihmal: Çocukluk döneminde anne-baba veya bakım veren kişilerin fiziksel veya duygusal olarak çocuğu terk etmesi ya da ihmal etmesi, terk edilme şemasının temelini oluşturabilir. Örneğin, ebeveynin boşanması, bir ebeveynin evi terk etmesi veya uzun süre çocuğun yanında olmaması, terk edilme duygusunu besleyebilir.
  2. Bağımlı ve güvensiz bağlanma stili: Ebeveynlerle kurulan bağlanma ilişkisi, bireyin ilişkilerinde nasıl bağlandığını etkiler. Güvensiz bağlanma stiline sahip çocuklar, anne veya babalarının ihtiyaçlarına karşılık vermediğini ya da onları terk edebileceğini düşünür. Bu durum, gelecekteki ilişkilerde de terk edilme korkusu geliştirmeye zemin hazırlar.
  3. Ailede duygusal istikrarın olmaması: Çocuğun duygusal ihtiyaçlarına karşılık verilmeyen, aşırı kaotik ya da dengesiz bir aile ortamında büyümek, çocukta güvensizlik ve terk edilme korkusuna neden olabilir. Ebeveynlerin duygusal dalgalanmaları, bir gün sıcak ve sevgi dolu, ertesi gün mesafeli ve soğuk olması, çocuğun sürekli terk edilme kaygısı yaşamasına yol açabilir.
  4. Ebeveynlerin psikolojik veya fiziksel sağlık sorunları: Ebeveynlerin depresyon, anksiyete, madde bağımlılığı gibi psikolojik sorunları ya da fiziksel sağlık problemleri, çocuğun sürekli bir terk edilme korkusu yaşamasına neden olabilir. Bu tür durumlarda, çocuk ebeveynin duygusal veya fiziksel olarak yanında olmayacağını hissedebilir.
  5. Çocuklukta önemli kayıplar: Yakın bir aile bireyinin, özellikle bir ebeveynin ölümü, çocuğun terk edilme duygusunu tetikleyebilir. Bu tür kayıplar, çocuğun ileriki yaşamında güvensizlik duygularına ve terk edilme korkusuna yol açabilir.
  6. Kardeş kıskançlığı veya ihmal: Yeni bir kardeşin doğumu gibi durumlar, çocuğun ihmal edildiği ya da eskisi kadar sevilmediği hissini doğurabilir. Bu da çocuğun terk edilme korkusu geliştirmesine yol açabilir.
  7. Ebeveynlerin aşırı koruyucu veya kontrolcü olması: Aşırı koruyucu ebeveynler, çocuklarına sürekli olarak güvenli olmadıkları mesajını verebilirler. Bu da çocuğun, kendi başına var olamayacağı veya başkaları tarafından terk edileceği korkusunu güçlendirebilir.
  8. Romantik ilişkilerde travmatik deneyimler: Yetişkinlikte, özellikle ilk romantik ilişkilerde yaşanan terk edilme, aldatılma ya da duygusal olarak kullanılma gibi travmatik deneyimler, terk edilme şemasını tetikleyebilir veya güçlendirebilir. Bu tür deneyimler, bireyin ilişkilerde güvensiz ve kaygılı olmasına neden olur.
  9. Düşük özsaygı ve güvensizlik: Bireyin kendi değersizlik hissi veya düşük özsaygısı, terk edilme korkusunu daha da derinleştirebilir. Kişi, sevgiye layık olmadığını veya başkalarının onu terk edeceğini düşündüğünde, terk edilme şeması daha belirgin hale gelebilir.
  10. Aile dinamikleri: Aile içerisinde sürekli çatışmalar, şiddet, istikrarsızlık veya duygusal istismar gibi durumlar da terk edilme şemasının gelişiminde önemli bir rol oynayabilir. Çocuk, ebeveynlerinin ilişkisindeki güvensizlikleri kendisine yansıtabilir ve bu da terk edilme korkusunu besler.

Bu nedenlerin her biri, bireyin terk edilme şemasının nasıl gelişeceğini etkileyebilir. Şema terapi ve diğer psikolojik yaklaşımlar, bu tür şemaların fark edilmesine ve yeniden yapılandırılmasına yardımcı olabilir.

Terk edilme şeması ilişkileri nasıl etkiler?

Terk edilme şeması, ilişkiler üzerinde derin ve karmaşık etkiler yaratabilir. Bu şemaya sahip bireyler, ilişkilerinde genellikle güvensizlik, aşırı bağımlılık veya kontrol etme gibi davranışlar sergileyebilirler. Bu da ilişkilerin sağlıklı şekilde gelişmesini zorlaştırır. İşte terk edilme şemasının ilişkiler üzerindeki başlıca etkileri:

  • Aşırı bağımlılık: Terk edilme şeması olan kişiler, partnerlerine karşı aşırı derecede bağımlı olabilirler. Sevgiye ve güvenceye ihtiyaçları o kadar yoğundur ki, sürekli olarak partnerlerinden güvence ve ilgi ararlar. Bu durum, karşı tarafta boğulma hissi yaratabilir ve ilişkinin dengesini bozabilir.
  • Sürekli güvence arayışı: Bu kişiler, sürekli terk edilme korkusu yaşadıkları için partnerlerinden sık sık sevildiklerine dair sözlü veya davranışsal güvence isterler. “Beni gerçekten seviyor musun?” ya da “Beni bırakmayacaksın, değil mi?” gibi sorular, ilişkinin içinde tekrar edebilir. Bu durum, partner üzerinde baskı yaratabilir ve ilişkinin doğallığını bozabilir.
  • Aşırı kıskançlık ve kontrolcü davranışlar: Terk edilme korkusu, kıskançlık ve kontrolcü davranışlara neden olabilir. Bu kişiler, partnerlerinin başkalarıyla vakit geçirmesini tehdit olarak algılayabilir ve bu nedenle onları sürekli kontrol etmek isteyebilirler. Partnerin sosyal çevresini, aktivitelerini veya telefonunu kontrol etme gibi davranışlar bu şemaya sahip kişilerde sıkça görülür.
  • İlişkileri sabote etme: Terk edilme korkusu, bireyin bilinçsizce ilişkilerini sabote etmesine yol açabilir. Kişi, terk edilme korkusu nedeniyle sürekli olarak partnerini test edebilir, ufak olayları büyütebilir ya da gereksiz tartışmalara yol açabilir. Sonuç olarak, aslında korktuğu terk edilme durumunu kendisi yaratabilir.
  • Aşırı hassasiyet: Bu kişiler, partnerlerinin davranışlarına karşı aşırı hassas olabilirler. Küçük bir mesafe ya da ilgisizlik işareti bile yoğun bir kaygı yaratabilir ve terk edileceklerine dair korkularını tetikleyebilir. Partnerin doğal davranışlarını yanlış anlamak ya da abartmak, ilişki içinde sürekli bir gerilim yaratabilir.
  • Kaçınmacı veya içe dönük davranışlar: Bazı durumlarda, terk edilme korkusu o kadar yoğun olabilir ki, kişi bu korkuyla başa çıkmak için ilişkiden duygusal olarak uzaklaşabilir. Duygusal bağlanmaktan kaçınma, kendini koruma mekanizması olarak ortaya çıkar. Bu durumda, kişi gerçek bir yakınlık kurmaktan kaçınır ve duygusal açıdan mesafeli kalır.
  • Aşırı idealizasyon ve hayal kırıklığı: Terk edilme şemasına sahip kişiler, partnerlerini aşırı idealize edebilirler ve onlardan mükemmel olmalarını bekleyebilirler. Ancak bu mükemmellik beklentisi genellikle gerçekçi değildir ve partnerin küçük hataları bile büyük hayal kırıklığına neden olabilir. Sonuç olarak, kişi sürekli olarak ilişkide bir eksiklik hissetme eğilimindedir.
  • Terk Edilme Korkusuyla İlişkide Kalma: Bu şemaya sahip bireyler, sağlıksız veya tatmin edici olmayan bir ilişkide kalabilirler çünkü terk edilme korkusu, yalnız kalma endişesinden daha ağır basar. Kötü muameleye maruz kalma ya da partnerin sadakatsizliğine göz yummak gibi durumlar, terk edilme korkusunun baskın olduğu ilişkilerde daha yaygın olabilir.
  • Terk edilme senaryoları yazma: Terk edilme şeması, kişiyi sürekli olarak en kötü senaryoyu düşünmeye sevk eder. Kişi, partnerin onu terk edeceğine dair sürekli bir beklenti içinde olabilir ve bu beklenti, olaylar gerçekleşmeden önce bile terk edilme senaryolarını kafasında kurgulamasına yol açabilir. Bu da ilişkide gereksiz bir stres yaratır ve çoğu zaman ilişkiyi olumsuz etkiler.
  • Duygusal dalgalanmalar: İlişkide sürekli olarak güven ve terk edilme kaygısı arasında gidip gelmek, duygusal dengesizliklere yol açabilir. Kişi, bir gün ilişkisinde kendini güvende hissederken, ertesi gün partnerinin küçük bir davranışıyla yoğun bir terk edilme kaygısına kapılabilir. Bu dalgalanmalar, ilişkinin istikrarını olumsuz etkileyebilir.
  • Partner üzerinde baskı ve yorgunluk: Terk edilme şeması olan bir partnerle birlikte olmak, karşı taraf için yorucu olabilir. Sürekli güvence verme, kıskançlıkla başa çıkma ve aşırı bağımlılık gibi durumlar, partnerin duygusal olarak tükenmesine ve ilişkinin zedelenmesine yol açabilir.
  • İlişkilerde sürekli stres ve kaygı: Bu şemaya sahip bireyler, ilişkilerinde sürekli bir stres ve kaygı durumu içinde olabilirler. Terk edilme korkusu, ilişkiyi keyifli ve doğal bir şekilde yaşamak yerine, sürekli bir tehdit olarak görmelerine neden olabilir. Bu da hem kişinin hem de partnerin ilişki içinde rahat olmasını zorlaştırır.

Terk edilme şemasının bu olumsuz etkileri, bireyin romantik, sosyal ve ailevi ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Ancak farkındalık kazanmak ve terapi gibi müdahalelerle, bu şemalarla başa çıkmak mümkündür.

Terk edilme şemasının terapisi

Şema terapi, özellikle terk edilme şeması gibi derin köklü şemaların tedavisinde oldukça etkilidir. Bu terapi yöntemi, bireyin çocukluk dönemindeki deneyimlerinin bugünkü düşünce ve davranışlarını nasıl şekillendirdiğini anlamasına yardımcı olur.

Şema terapi, bireyin terk edilme korkusunu tanımasına, bu korkunun kökenlerine inmesine ve sağlıksız davranış kalıplarını değiştirmesine odaklanır.

Terapi sürecinde, bireyin otomatik düşünceleri, duyguları ve davranışları gözden geçirilir. Terapist, bu şemaların irrasyonel yanlarını ortaya çıkararak, daha sağlıklı düşünce kalıplarını geliştirmesine yardımcı olur.

Şema terapi, terk edilme şemasının tedavisinde bütünsel bir yaklaşım sunar. Bu terapi yöntemi, bireyin geçmiş deneyimlerini anlamasını, duygusal yaralarını iyileştirmesini ve ilişkilerinde daha sağlıklı davranış kalıpları geliştirmesini sağlar. Terk edilme şeması, terapi sürecinde adım adım zayıflar ve birey, hem kendisiyle hem de başkalarıyla daha güvenli ve dengeli ilişkiler kurmayı öğrenir.

Referanslar

Young, J. E., Klosko, J. S., & Weishaar, M. E. (2003). Schema Therapy: A Practitioner’s Guide. Guilford Press.

    Young, J. E., & Klosko, J. S. (1994). Reinventing Your Life. Plume.

    Rafaeli, E., Bernstein, D. P., & Young, J. (2010). Schema Therapy: Distinctive Features. Routledge.

    Farrell, J. M., & Shaw, I. A. (2018). Experiencing Schema Therapy from the Inside Out. Guilford Press.

    Yorum yapın

    Anasayfa » Genel » Terk edilme şeması nedir?